Bugün Yıldırım Belediyesi’nin daha meclise bile ulaşmadan, mazbata töreninde yaşananlar bu noktada oldukça düşündürücü.
Ulusal basına yansıyan tatsız bir mazbata töreni gerçekleşti. Zaten daha törenin başında o negatif havayı hissetmemek mümkün değildi. Her şey aslında tören başladığında bir kişinin ‘Hak hukuk adalet’ diye slogan atmasıyla başladı desem bence yalan olmaz. Zaten bu slogan olacakların habercisi gibiydi.
Haberlerde okuduğunuz olayın fazlası yok, eksiği var. MHP’den AK Parti kontenjanıyla seçilen Alparslan Karaaslan’ın negatif elektriğini salona girdiği an zaten hissetmiştim ki mazbatasını alırken bozkurt işareti yaparken -bence- karşılık beklediği çok aşikardı. Beklediği karşılığı CHP’li Zülfikar Bal, zafer işaretiyle verdi.
Burada bir es veriyorum. Son zamanlarda en nefret ettiğim şey herhangi birinin kendisine hak gördüğü şeyi başkasına görmemesidir, net. İki meclis üyesine de şunları sormak istiyorum:
Sayın Karaarslan, siz bozkurt işareti yaptığınızda bunu bir karşılık bekleyerek mi yaptınız? Ülkücülüğü bir siyasi görüş ve bir duruş olarak benimsediyseniz karşılığında gelen siyasi başka bir işaretin sizi bu kadar rahatsız etmemesi gerekirdi. Halbuki siz bir karşılık beklediniz ve bu yüzden karşıt görüşünüzdeki bir meclis üyesine kafa atmak suretiyle burnunu kırdınız, küfürler yağdırdınız.
Sayın Bal’a da öncelikle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Lakin, karşınızdaki kişinin bozkurt işaretine karşılık olarak mı zafer işareti yaptınız yoksa içinizden mi geldi? Eğer karşılık olarak yaptıysanız dahil olduğunuz mecliste yüz yüze bakacağınız meclis üyeleri ve belediye başkanına karşı bir sorumluluk hissetmediniz mi?
En büyük geçmiş olsun’um tabi ki mütevazı ve sakin tabiatıyla tanıdığımız Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’a. Hem keyifli bir şekilde tamamlamayı beklediği bir tören gününü böyle çirkin olaylar silsilesiyle tamamladığı için, hem de önümüzdeki 5 yıl ona yol arkadaşlığı yapacağı isimlerin yanlış seçildiğini henüz mazbata töreninde öğrendiği için…
Umarım Bursa üçüncü bir siyasi şiddet olayıyla duyulmaz ve anımsanmaz, ilkini zaten biliyorsunuz.