Ankara’da Bursa rüzgarı, enflasyonla mücadele, ‘Türk’ mü ‘Türkiyeli’ mi?

Son 1 ayda, Bursalı iki isim Ankara’da önemli görevlere atandı.

İlk haber TRT’den geldi.

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, TRT’nin yönetim kurulu başkanlığına atandı.

Dün ise yine Uludağ Üniversitesi’nin başarılı akademisyenlerinden Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı iletişim başkan yardımcılığına atandı.

Bu 2 önemli atama hem Uludağ Üniversitesi hem de Bursa adına kayda değer.

Dahası, Bursa’nın Ankara’daki lobisini güçlendirecek kritik atamalar.

Darısı, Bursa yatırımlarının başına.

***

Ferhat Pirinççi’nin, iletişim başkan yardımcısı olarak atanmasını, bu kurumdaki değişimin ete kemiğe bürünmüş hali olarak yorumluyorum.

Pirinççi gibi halkla ilişkileri güçlü, aktif ve dinamik bir akademisyenin iletişim başkanlığına atanması, eski dönemin bürokratik, hantal ve soğuk kurum imajını değiştirebilir.

Bursa’da ise Ali Fuat Gölbaşı gibi iletişim başkanlarının varlığı, yerel ile merkezin uyumunu perçinleyecek.

***

2024 Ocak ayında benzinin litre fiyatı 34 lira 53 kuruştu.

Eli kulağında olan son zamla birlikte benzinin litre fiyatı 53 liraya dayanacak.

Yani benzin son 1,5 yılda yüzde 60 arttı, artmaya da devam ediyor.

Biz ekonomide neyle mücadele ediyoruz?

Enflasyonla. 

O halde tükettiğimiz enerjinin büyük çoğunluğunu oluşturan fosil yakıtın alternatifini geliştiremediğimiz sürece, enflasyonla mücadelede hep yenik düşeceğiz.

Demem o ki, faiz silahıyla talebi kısıp, sanayiciyi, ücretliyi, esnafı ezmek yerine, enerjide dışa bağımlığı azaltmaya yoğunlaşsak nasıl olur?

***

Buyurun, enflasyonu azdıran bir veri daha.

Son 3 yılda, kira fiyatları 3 kat artmış.

Üstelik 2 yıl uygulanan yüzde 25 sınırlamasına rağmen.

O halde bir kez daha yazalım:

Faiz silahıyla talebi kısıp, sanayiciyi, ücretliyi, esnafı ezmek yerine, sosyal konut üreterek, enflasyonla mücadele etsek nasıl olur?

***

Fenerbahçe’nin yeni sponsoru Hamdi Ulukaya, Türkiye’ye geldiği ilk gün, ‘Türk’ demek yerine, ‘Türkiyeli’ dedi.

Üstelik hakkında onca iddiaya, eleştiriye rağmen.

Malum sürecin yüzü, suyu hürmetine, bu sözleri yutacak mıyız?

Yutmayalım ve şunu hatırlatalım:

Anayasamızda da yer alan Türklük tanımında, hiçbir ırka veya etnisiteye vurgu yoktur.

Aksine birleştiricilik vardır.

Tanım şudur:

“Türk devletine vatandaşlık bağı olan herkes Türk’tür”.

Böylesine birleştirici bir anlamı olan Türk kelimesi yerine ‘Türkiyeli’ gibi hiçbir anlamı olmayan bir ifadeyi kullanan kişide iyi niyet aramam.