Yıllar önce Yıldırım Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Özgen Keskin, “Nilüfer’i yönetmek hidrolik bir direksiyonu çevirmek kadar kolay. Yıldırım’ı yönetiyorsanız, TIR’ın direksiyonunu çevirecek kadar yetenekli olmanız gerekir” diyerek, ilçenin sorunlarını çözmenin zorluklarına dikkat çekmişti.
Pek de haksız sayılmazdı Keskin.
Nitekim yüzölçümü bakımından Bursa’nın yüzde 1’ine sahip ilçe, kentin yüzde 20 nüfusunu barındırıyor.
Üstelik mevcut alanın çoğu SİT statüsü taşıdığı için kaçak ve mühendislik hizmeti almamış 10 binlerce binayı yerinde dönüştürmek dışında başka da bir seçeneğiniz kalmıyor.
Ağrılıklı olarak dar gelirli yurttaşların yaşadığı bir ilçede, yerinde dönüşüm gerçekleştirmenin ne kadar zor olduğunu da bilmem belirtmeme gerek var mı?
Yani, Yıldırım’da belediye başkanı seçilen siyasetçi, maça 1-0 değil, 10-0 geride başlıyor.
Ancak tüm bu handikaplara rağmen 6. hizmet yılını geride bırakan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, imar, planlama ve kentsel dönüşüm alanlarında önemli işler başardı.
Yılmaz öncelikle plan getirdiği mahallelerde yaşayan 30 bin aileyi tapu sahibi yaptı.
Ardından kentsel dönüşüm çalışmalarına başlandı.
Hakkını yemeyelim İsmail Hakkı Edebali döneminde inşa edilen Yakın Çevre Yolu’na cepheli Hüma Hatun evleri bir domino etkisi yarattı ve depreme dayanıklı, sosyal donatı alanlı, modern konutlarda oturmanın tadını alan Yıldırımlılar, kentsel dönüşümün ne büyük nimet olduğunu anladılar.
Evet bugün itibariyle Yıldırım’ın depreme dirençli bir kent olduğunu söyleyemeyiz ancak Başkan Yılmaz’ın, 5 yıllık dönemde 30 bin yeni konut hedefini seçim vaatlerinin başında sayması, bu işi ne kadar önemsediğini ortaya koyuyor.
Bursa’da büyük bir deprem ne zaman olacak bunu bilmiyoruz ancak deprem olsa da olmasa da Yıldırım’ın modern şehir kimliği kazanması adına binalarının yenilenmesi şart.
Hasılı, Yıldırım’da devrim olduğunu söylemek çok iddialı olur ancak sessiz bir evrim yaşandığı su götürmez bir gerçek.
--------------------------
1 milyon metrekare yeşil alan yetmez ama evet
Yıldırım Belediye yönetiminin dikkatimi çeken bir başka hizmeti de yeşil alanlardı.
Son 6 yılda 1 milyon metrekareden fazla yeşil alan kazandırılmış ki 1 kişiye bir metrekare yeşil alan hedefinin epey üstüne çıkılmış.
Yeter mi?
Betona boğulmuş bir kentte elbette yetmez.
Bu nedenle Hünkar Köşkü’nden Alev Alatlı Düşünce Merkezi’ne uzanan 50 bin metrekarelik alana yayılacak Kent Korusu çok isabetli bir hizmet olacak.
-----------------------
Sıfır atık ve can dostlara mama
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın uzun sunumunu internet sitemizde okudunuz ve Kanal 16 ekranlarında izlediniz.
Ancak 2 sosyal projeye köşemde değinmeden geçemeyeceğim.
Birincisi sıfır atık hedefiyle, Yıldırımlıların her türlü atığını geri kazandıracak proje.
Bu proje, çağımızın en büyük sorunlarından biri olan israfı önlemekle kalmıyor, atıkların geri dönüşümüyle hem ülke hem de vatandaş ekonomisine katkısı oluyor.
Avrupa’da çok yaygın olan bu sistemin Yıldırım’da yaygınlaşması fevkalade sevindirici bir gelişme.
Diğer sosyal proje de can dostları için…
Yıldırım’da yemek atıklarını mamaya dönüştüren modern bir tesis var.
Bunu da Yıldırım’ı diğer ilçelerinden ayıran özgün bir proje olarak değerlendirebiliriz.
--------------------------
AK Parti’den Yıldırım çıkarması
Yıldırım, bu dönem AK Parti’nin Bursa’daki en büyük ilçesi.
Her ne kadar 2 belediye başkanı AK Parti’ye geçse de; Büyükşehir, Osmangazi ve Nilüfer Belediye yönetimlerini elinde bulunduran CHP, hala Bursa yerelinde iktidar.
Bu nedenle AK Parti protokolünün yoğun katılımı dikkatimizden kaçmadı.
Milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanlarının Oktay Yılmaz’ı yalnız bırakmamasının tesadüf olmadığını düşünüyorum.
Son olarak Barış Manço Kültür Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısının son derece başarılı olduğunu belirteyim.
--------------------------
Burulaş işçileri mi Bursa halkı mı?
Burulaş işçileri, greve çıkacakmış.
Çıksınlar, grev anayasamız ile de güvence altına alınmış demokratik bir haktır.
Normal şartlarda tavrım emekçilerden yanadır.
Ancak bu konuda 3 milyon Bursalıdan yana tarafım.
Bursa Büyükşehir Belediye yönetiminin, yetkili sendikaya teklif ettiği ücretler, hadisenin bir boyutu.
Teklif edilen ücretler, ülkemiz şartlarında düşük değil.
Mesela belediye yönetimi tren sürücüleri için 73 bin 800 lira, otobüs şoförleri için de 62 bin 300 lira teklif etmiş.
Ne ki Bursa ulaşımında pek gündeme gelmeyen ancak BURULAŞ’ın bütçe dengesini ciddi şekilde bozan başka bir uygulama var.
Ağırlıklı olarak 65 yaş üstü vatandaşlarımızın seyahat ücretlerinin BURULAŞ’ın kasasından çıkmasından söz ediyorum.
Bu ne demek?
Bu, Bursa’da yaşayan 100 binlerce vatandaşın yolculuk ücretinin BURULAŞ tarafından ödenmesi demek.
BURULAŞ, sadece serbest kart sahiplerinin yolculuk ücretlerini sübvanse etmiyor, öğrencilerin sembolik sayılabilecek yolculuk ücretlerini de kasasından karşılıyor.
Bu nedenle BURULAŞ, her ay 100 milyonlarca lira ulaşıma destek sağlıyor.
Yani, işçilerin ücretlerine yapılacak fahiş zam, BURULAŞ’ın bütçesini iyice sarsacak ve belki de bunun faturasını ücretsiz veya düşük yolculuk ücretinden yararlanan 100 binlerce Bursalı ödemek zorunda kalacak.
------------------------
Hidamet Asa sessizliğini bozuyor
Marmarabirlik yönetiminde adeta bir darbe yapıldı ve kurumun 20 yıllık yönetim kurulu başkanı Hidamet Asa başkan seçtirilmedi.
Oysa Hidamet Asa, genel kurula başkan adayı olarak girmiş ve seçimi kazanmış bir isimdi.
Ancak Asa, başkanvekili Ali Yıldız’ın kurguladığı bir süreçle, başkanlık koltuğundan indirildi.
Yaşananlar karşısında açıklama yapmayan Hidamet Asa sessizliğini bozuyor.
Önümüzdeki hafta gazetecilerin karşısına çıkacak Asa, sürece açıklık getirecek.
MUSTAFA ÖZDAL
