Cumhuriyet tarihinin ilk nüfus sayımı 1927’de yapılmış. Tam 13 milyon 648 bin 270 kişiymişiz.
O yıllarda nüfusun kent ve kırsala oranı neydi dersiniz?
1927’de nüfusun 10 milyon 342 bini köyde, 3 milyon 305 bini de kentte yaşıyormuş.
Yani yüzde 75’i köylü olan bir nüfusumuz varmış.
Buna rağmen 1. Dünya, Balkan ve Kurtuluş Savaşı’nda verdiğimiz kayıplar nedeniyle verimli tarım topraklarını işleyecek yeterli nüfusumuz olmadığından bahsedilir.
Hatta Atatürk’ün Yunanlılarla mübadele yapmasını bile bu duruma bağlayan tarihçilerimiz var.
***
Yıl 2024…
Şehir-kır oranı, kentler lehine olağanüstü değişti.
Yaklaşık 1 asır önce her 100 kişiden 75’inin köyde yaşadığı Türkiye Cumhuriyeti’nde, bugün 100 kişiden sadece 7’si köyde yaşıyor.
Sadece bu istatistik bile Türkiye’nin tarım toplumundan kent toplumuna dönüştüğünü gösteriyor.
***
Devletin resmi rakamlarına göre, 2022’de 23,2 milyar dolar tarım ithalatı gerçekleştirmişiz.
İthal ettiğimiz ürünlerin başında buğday var.
Daha sonra soya fasulyesi ve ayçiçeği yağı geliyor.
“Konya Ovası gibi bir tahıl ambarına sahip ülkemiz, nasıl olur da buğdayı bile ithal eder?” dediğinizi duyar gibiyim.