Geceye denk gelen uzun yolculuklar yapmışsınız sanırım. Hani gecenin en karanlık vaktinde otobüs de uyanıyorsunuz. Bakıyorsunuz ki araba ıssız bir dağ yolunda ilerliyor. Ne bir ışık var nede bir yerleşim yeri. Bir an ürperiyorsunuz bu karanlık ve dağ başından. Ancak biraz sonra gözünüz otobüsünüzün şoförüne takılıyor. Bakıyorsunuz ki uyanık, tecrübeli ve kendinden emin olarak arabaya hakim bir şekilde yol alıyor. Az önce hissettiğiniz korkular artık gitmiştir. Önce Allah’a sonra da işine hakim olan şoförünüze güvenerek tekrar gözlerinizi kapatarak emin bir şekilde uykuya dalıyorsunuz.
Aradan saatler geçtikten sonra yapılan anonsla uyanıyor ve bakıyorsunuz ki gitmek istediğiniz yere sağ salim olarak gelmişsiniz. Allah’a şükrediyorsunuz sonrada işinin ehli olan kaptanınıza teşekkür ediyorsunuz.
İçinde bulunduğumuz günler tıpkı tasvir etmeye çalıştığım gibi. Zor günlerden geçiyoruz. Ülkemize yedi düvel musallat olmuş el altından bizi yıkmaya ve bölmeye çalışmaktadırlar.
Sizlerinde fark ettiği gibi halkımız da öyle büyük ölçüde bir karamsarlık ve korku yoktur. Çünkü önce Allah sonra da devletimizin başında bulunan tecrübeli ve kendinden emin idarecilerimiz var. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm halkımız emin ellerde olduğundan hiç şüphe duymuyor.
Halkımız Cumhurbaşkanımıza o kadar alıştı ki bir gün sesini duymazsak hemen özlüyoruz. Acaba yarın ne konuşacak diye bir gün öncesinden merak ediyoruz. O konuştukça içimize ferahlık geliyor, yedi düvelin oyunlarına rağmen karamsarlık duymuyoruz.
Dünya ülkeleri lider sıkıntısı çekerken Yüce Rabbimiz ülkemize işini bilen samimi ve cesur bir lider nasip etti. Bu lider yıllardır ülkemizi sömürmeye çalışan dış güçlere karşı dik durdu ve Allah’ın izniyle onların planlarını birer birer bozdu.
Ülkemizin başına yıllardır bela olan PKK ,DAEŞ ve FETÖ gibi terör örgütlerinin bu milletle hiçbir alakalarının olmadığını ve dış güçlerin maşaları olduğunu elhamdulillah herkes anladı. Bu gelişme ülkemiz için en önemli aşamadır.
Artık doksanlı yıllarda olduğu gibi başbakanlarımız ABD başkanlarının önünde oval ofiste el pençe durmuyor.
Yabancı bakanları telefonda bekletmek ve telefonu yüzlerine kapatma sırası artık bize geçmiştir.
Bir zamanlar en düşük derecedeki bir yabancı parlamenterin önünde ezilirken artık o bakanları kapıda bekletmek sırası bizlere geçmiştir.
Bütün dünyanın eleştirmekten korktuğu süper beşlilere karşı “Dünya beşten büyüktür” diyebilme cesareti artık bize geçmiştir.
Bir zamanlar yabancı ekonomi derecelendirme kurumları puanımızı düşürürken piyasalar alt üst olur kendimize gelemezdik. Artık onlar düşük puan verirken “Sizde kim oluyorsunuz sizi tanımıyoruz” diyecek seviyedeyiz.
Bir zamanlar AB bakanlarından herhangi biri “Sizi aramıza almayabiliriz” dediklerinde ödümüz koparken şimdi “Sen kim oluyorsun yıkıl karşımdan” diyebiliyoruz.
Bir zamanlar Tramp ,Biden ne der ,Hans ne der diye paniklenirken şimdi “Bizim için önemli olan Allah ne der” diyecek duruma geldik.
Bütün bunların hepsinin temelinde şahsiyetli ve kişilikli insanların başımızda bulunmasındandır.
Etrafıma bakıyorum.Bütün ağır tahriklere rağmen halk karamsar değildir.Aydınlık günler şimdi daha çok yakındır.
UNUTMAYIN:Otobüsünüz, gece karanlığında ıssız bir yerden geçiyorsa şöyle bir başınızı kaldırın bakın. Kaptan koltuğunda tecrübeli,uyanık ve işini iyi bilen bir şoförünüz varsa hiç endişe etmeyin. Biraz sonra otobüsünüz sizi isteğiniz yere emin bir şekilde ulaştıracaktır.
Elhamdulillah. Allah var gam yok.
Abdulvasih DURAN
