İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vilayetler Evi'nde "Medya Temsilcileriyle Göç Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
İçişleri Bakanı Soylu, terörle ilgili verdiği mesajlarda dikkat çeken ifadeler kullandı.
Soylu, Yunanistan'ın Lavrion kampını yeniden harekete geçirdiğini söyledi.
"Yunanistan Lavrion Kampı’nı PKK lehine 7-8 aydır yine harekete geçirdi." diyen Soylu, "PKK kırsalda zayıflayınca terör örgütü ele başlarından Murat Karayılan bir yıl önce şehirlerde eylem yapma talimatı verdi. Çok şükür bir şey olmadı. Hedefleri Lavrion kampından Irak’taki kamplara gidebilmek. Yeni bir hat oluşturdular. Yunanistan hükümetine bu durumu ilettik. İsim isim verdik. Lavrion kampını devreye sokmasalardı katılım daha düşük olurdu." ifadelerini kullandı.
PKK'nın DEAŞ'la Türkiye'ye yönelik yaptığı iş birliğine değinen Soylu, "Örneğin PKK’lılar DEAŞ’lı birini ellerinde tutuyorlar. Türkiye’ye adam geçirmesi ya da mühimmat geçirmesi karşılığında bırakıyorlar. Türkiye’ye karşı işbirliği yapıyorlar. Üstelik aralarında petrol, kaçakçılık konularında da işbirliği var.” şeklinde konuştu.
Bakan Soylu son dönemde Türkiye’nin bazı meseleler üzerinden karıştırılmak istendiğini söyledi.
Soylu bunları şöyle sıraladı:
"Uygur Meselesi: Özellikle ABD bu mesele üzerinden bizi manipüle etmeye çalışıyor. Bunu da kendi içimizdeki birtakım mahvillerle yapıyor. Bir siyasi parti konuyu açıkça sahiplenmiş görünüyor. Oysa biz zaten yüksek hassasiyet gösteriyoruz.
LGBT Meselesi: ABD ve Avrupa bu mesele üzerinden Türkiye’de politik ve kültürel salınım yapıyor. Tesadüfi işler değil. Oysa cinsel yönelim meselesine en çok tepki gösteren HDP seçmeni. Biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz diyorlar.
İstihbarat örgütlerinin Türkiye çalışmaları bir zamanlar özellikle Suriye kaynaklıydı. Şimdi ise Batı’dan kaynaklanıyor. Özellikle sivil toplum örgütleri üzerinden yapıyorlar."
Son olarak Batı’nın göç sorunu karşısında adım atmadığına dikkat çeken Soylu’nun bu konudaki mesajları ise şöyle:
“Defalarca konuşuldu. Özellikle Suriye konusunda. Kulaklarının üstüne yatıyorlar.
Bakış açıları bir göç sorunu varsa Türkiye ile Yunanistan, Türkiye ile Suriye, Türkiye ile İran arasındadır şeklinde. Buralarda tedbir alınırsa sorunun kendileri açısından çözüleceği düşüncesindeler.
Batı bir yandan ‘onları tutun elimizden geleni yapalım’ derken, diğer yandan ise muhalefeti de kışkırtarak yabancı düşmanlığı üzerinden istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. Bu da Batı’nın iki yüzlülüğü.”