“Deprem değil, ihmal öldürür” diyen Aslan, Bursa’daki yapı stoğunun yüzde 65’inin riskli olduğuna dikkat çekerek, özellikle 1999 öncesi yapılarda ciddi mühendislik ve denetim eksikliği olduğunu belirtti. Sadece Bursa değil, Türkiye genelindeki yapı stokunun alarm verdiğini ifade eden Aslan, kentsel dönüşümün siyasi değil, hayati bir konu olduğunu söyledi.
“Fayların işi deprem üretmek, bizim işimiz çözüm üretmek” diyen Aslan, Anahtar Parti’nin 12 maddelik çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştı. “Soru artık ne zaman değil, ne kadar hazırız olmalı” diyen Aslan, çözümün bilimde olduğunu belirterek 12 maddelik çözüm önerilerini paylaştı:
"1. Harçlardan %100 Muafiyet uygulanmalıdır.
2. Ruhsat Süreçleri Hızlandırılmalıdır.
3. KDV Oranı Mal ve Hizmetlerde %1'e İndirilmeli ve vatandaş desteklenmelidir.
4. Kentsel dönüşümle yapılan alım satımların, hem alan hem de satanın ekspertiz raporu ile tespit edilen gerçek değeri üzerinden tapuya tescil edilip alıcı ve satıcıdan makul oranda vergi verilmesi sağlanmalıdır.
5. Vatandaşa hibe kredi miktarı artırılmalı faiz oranı en aza indirilmeli ve bu şekilde maliklere ön ödeme yükü kaldırılmalı.
6. Standart Taslak Sözleşme Modelleri oluşturulmalıdır.
7. 2000 Öncesi Binalarda kiralama için "riskli değildir" raporu zorunlu olmalı, tapuya şerh konulmalıdır.
8. Ada Bazlı Dönüşüm Teşvikleri sağlanarak otopark ve yeşil alanlar artırılmalıdır.
9. Metruk Binalar Kamulaştırılmalıdır.
10. Tersine Göç Teşvikleri uygulanmalı; istihdam alanları dengeli bir şekilde Anadolu'ya yayılmalıdır.
11. 2025 Yılı "Dönüşüm Yılı" İlan Edilmelidir.
12. Kamu-Özel Sektör İş Birliği ile finansal ve yapısal dönüşüm desteklenmelidir."
Bursa'da ki deprem riskine de dikkat çeken Aslan , açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bursa, yapı stoğunun yüzde 65’inin riskli olduğu ve ayrıca önemli bir kısmının ise deprem anında doğrudan çökme tehlikesi taşıdığı gerçeğiyle karşı karşıya olan ve deprem tehdidi altında gecikmeyi kaldıramayacak bir şehirdir. Bursa’da 1999 öncesi inşa edilen ve mühendislik hizmeti almadan ruhsatsız ya da eski mevzuata göre yapılmış yaklaşık 100 binlerce konut bulunmaktadır. Bunların çoğu deprem yönetmeliğine uygun değildir; hatta mühendislik ve yapı denetim hizmeti almamıştır ve taşıyıcı sistemlerinde ciddi zayıflıklar söz konusudur. Bu oranlar, sadece bir istatistik değil; olası bir depremde yaşanacak büyük bir yıkımın habercisidir. Ancak risk, yalnızca Bursa ile de sınırlı değildir; Anadolu’nun dört bir yanında da yapı stokumuz alarm vermektedir. Bu tablo, yıllardır ertelenen ve her depremle yüzleşmek zorunda kaldığımız büyük bir ihmalin açık göstergesidir”