Şirketin konkordato ilan etmesiyle birlikte birçok vatandaşın mağdur olduğunu belirten Türkoğlu, süreci eleştiren açıklamalarda bulundu.
Türkoğlu, konuşmasında “Ortada yalnızca bir şirketin konkordato ilanı yok; ortada iflas etmiş bir sistem, yok edilmiş bir umut ve 50 bin kişilik dev bir mağduriyet var” ifadelerini kullandı. Özellikle Smart ve Babylon projeleri üzerinden binlerce ailenin mağdur edildiğini dile getirdi.
Şirketin konkordato sürecine rağmen daire satışlarına devam ettiğini belirten Türkoğlu, bu durumun sorgulanması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, belediyelerin denetim süreçleri ve kamu kurumlarının sorumluluğu da gündeme getirildi.
Meclis kürsüsünden, “Teslim edilmeyen dairelerin gerçekten ruhsatı var mıydı? Belediyeler bu süreçte nasıl bir denetim uyguladı? Şirketin kasasından çıkan paralar başka şirketlere mi aktarıldı? Kamu bankaları yalnızca kendi alacağını korumaya mı çalıştı, halkın hakkını neden gözetmedi? Ve en önemlisi, nerede bu devlet?” şeklinde sorular yönelten Türkoğlu, konunun takipçisi olacaklarını dile getirdi.
Türkoğlu ayrıca, Bursa’daki tüm milletvekillerine çağrıda bulunarak, “Bu artık bir parti meselesi değil, bir vicdan meselesidir. Temsil ettiğiniz hemşehrileriniz sizden susmanızı değil, haklarını haykırmanızı bekliyor!” dedi.
Konunun yalnızca bir konut meselesi değil, aynı zamanda hukuk ve kamu sorumluluğu meselesi olduğunu ifade eden Türkoğlu, “Bu mesele, hukukun, adaletin ve kamu otoritesinin vatandaşına sahip çıkıp çıkamayacağı meselesidir. Biz susmayacağız. Biz görmezden gelmeyeceğiz. Bu ülkenin bir tek vatandaşı bile mağdur oluyorsa, bu sorumluluk hepimizin omuzlarındadır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.