Mustafa Özdal

Tarih: 31.12.2025 13:30

BTSO seçim süreci ısınıyor

Facebook Twitter Linked-in

Dün akşam BTSO’da yılın son meclis toplantısını takip ettim.

Aynı gün BTSO’nun potansiyel başkan adayı Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı’nın, yıllık değerlendirme adı altında örtülü adaylık açıklaması geldiği için Başkan İbrahim Burkay’ın ne söyleyeceği merak ediliyordu.

Burkay’ın konuşması tam da öngördüğüm gibi oldu.

Öyle ki Burkay, sadece 2025’i değerlendirmedi, BTSO’nun 2013’den bu yana 12 yıllık dönemini özetledi.

19 makro projeyle çıktıkları yolda 60 makro projeyi hayata geçirdiklerini anlatan Burkay, TEKNOSAB, Business School, GUHEM, Mükemmeliyet Merkezi, BTSO Akademi gibi projelerin Türkiye’ye örnek olduğunu anlattı.

Yani Burkay da, Matlı gibi adaylığını ilan etti. 

İlk kez söylemedi ama Burkay’ın 2030 vizyonuna vurgu yapması, ekim veya kasım ayında yapılması planlanan BTSO seçiminde aday olacağının en net işaretiydi.

Burkay’ın konuşması kadar BTSO Meclis üyelerinin tepkileri de önemliydi.

Oturumun dilek ve temenniler bölümünde, hiçbir üye Burkay ve yönetiminin icraatlarını eleştirmezken, aksine destek mesajları verdiler.

Kuşkusuz bu durum meclis üyelerinin Burkay’a desteğini ortaya koyuyor.

Ancak meclis üyelerinin Burkay’a desteği önemli olsa da sandıkta sonucu belirleyecek organ 60 bin üyesi olan BTSO’nun genel kuruludur.

Burkay’ın konuşmasının ardından Özer Matlı’nın açıklamasını tekrar okudum.

Açıkçası Matlı’nın ekonomi gündemi ve BTSO ile ilgili mesajlarının Burkay’ın geçmiş açıklamalarından farklı olduğunu söyleyemem.

Matlı da Burkay gibi üretime vurgu yapıyor, sanayicinin belini büken sıkı para politikasına örtülü destek veriyor, yüksek faiz politikasına rağmen enflasyonla mücadelede atılan adımların meyvesinin alınacağını öne sürüyor.

Yani İbrahim Burkay’ı ekonomi yönetimine yakın olmak, talebi baskılayan faiz politikasını ve üretimi olumsuz etkileyen kur baskısını dile getirmemekle  eleştirenler, Matlı’nın son açıklamasını iyi analiz etmeli.

Oysa her iki isim de iş insanlarını temsil ediyorsa onların sorunlarını kamuoyuna taşıması gerekmiyor mu? 

Üstelik hükümete yakın Yeni Şafak bile  yüksek faiz temelli ekonomi politikasını yerden yere vuruyorsa.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —