Enerji artık hayatımızın nabzını tutan büyük bir güç! Farkında olsak da olmasak da, günün her anında bizimle. Üstelik sadece evimizi aydınlatan bir ihtiyaç değil, yaşam tarzımızı değiştiren büyük bir dönüşümün de başrolü. Bugün binalarda yenilenebilir enerji sistemleri zorunlu hâle geldi. Çatılara kurulan güneş panelleri, sıcak suyu temiz enerjiyle sağlayan GES sistemleri ve topraktan elde edilen ısı… Bir zamanlar "geleceğin teknolojisi" diye konuştuğumuz ne varsa, hepsi artık bugünün standartları. Ulaşımda da bambaşka bir döneme girdik. Elektrikli ve hibrit araçlar! Hem sessizliğiyle hem ekonomik yönüyle günlük hayatımızın doğal bir parçası oldu. Hatta sohbetlerde bile "Seninki elektrikli mi, benimki hibrit " demeye bile başladık. Hiç bilmediğimiz konulara ahkam keser hale geldik, fena da olmadı hani . Birkaç yıl önce lüks görünen bu seçenekler, şimdi sıradanlaştı. Bu bile dönüşümün hızını anlatmaya yetiyor. Bu değişimin arkasında güçlü bir yenilenebilir enerji ekosistemi var. Güneşten elektrik üreten GES santralleri, günlük sıcak suyu temiz enerjiyle sağlayan GES sıcak su sistemleri, hem ısıtan hem soğutan ısı pompaları ve rüzgârın gücünü elektriğe çeviren RES santralleri… Hepsi aslında aynı amaca hizmet ediyor: Daha temiz, daha ekonomik, daha sürdürülebilir bir yaşam için… Ve en önemlisi… Bu işi meslek edinenler.! Onlar, geleceğin konforunu bugünden üstlenen görünmez kahramanlar. Kurdukları her sistem, yaptıkları her proje bizim yarınlarımızı biraz daha aydınlık, biraz daha yaşanabilir kılıyor. Kısacası; enerji artık sadece bir teknoloji meselesi değil. Hayatımıza yön veren, alışkanlıklarımızı değiştiren ve geleceğimizi şekillendiren güçlü bir dönüşüm hikâyesi.
FUNDA UZGİDİŞ ÇELFİŞ