Önceki gün, yaklaşık 10 yıldır İngiltere'de yaşayan arkadaşım ziyaretime geldi.
Zeynep (Polat), Türkiye'den İngiltere'ye yerleşmek isteyen Türk vatandaşlarına danışmanlık yapan bir şirketin sahibi.
İngiltere'nin, AB'den çıkmasıyla birlikte Ankara Anlaşması da kadük kalmış ancak Türkiye'den İngiltere'ye göçler, azalsa da durmamış.
Yine de İngiltere, en katı vize uygulamasına giden ülkelerden biri.
Üstelik, bu ülkenin başta garson, aşçı, kuaför olmak üzere ciddi bir zanaatkar açığı olmasına rağmen…
Ancak sohbetimizin asıl can alıcı bölümü, İngiltere'deki fiyatlardı.
İngiltere'de asgari ücret, saatlik 12 sterlin.
"12 sterline İngiltere'de ne alınıyor?" diye sordum Zeynep'e…
1 kilogram pirzola alabilirsin dedi.
2 bira içebilir veya 1 şişe kırmızı şarap açtırabilirmişsin.
Daha sonra Türkiye'deki saatlik asgari ücret ile ne kadar pirzola alabileceğimizi hesapladık.
Bizde asgari ücretin saati 182 lira.
Bu da sadece 100 gram pirzolanın fiyatıyla eş değer.
Yani İngiliz bir saat çalışarak 1 kilogram pirzola satın alabilirken, Türk emekçisi 100 gram pirzola satın alabiliyor.
Üstelik İngiltere'nin para birimi sterlin, Türk lirasından 58 kat daha değerli.
Ekonomimizin geldiği son durumu anlamak veya gıda enflasyonun hangi boyutlara geldiğini görmemiz bakımından bence mükemmel bir örnek bu.
Başka örneğe, başka söze gerek yok çünkü.
MUSTAFA ÖZDAL