Hatay'da enkazdan 132 saat sonra kurtarıldı

Bedrican Tektaş Apartmanı'nın enkazında Uşak Belediyesi, Uşak MEB AKUB üyesi gönüllü öğretmenler, İHH, AFAD, UMKE, Tüpraş, polis, jandarma, Lefkoşa Belediyesi, Sarıyer Belediyesi ve Fransız Köpekli Arama Timi ekiplerinin çalışmalarıyla kurtarılan 33 yaşındaki Adil Cemali'nin yakınları enkaz başından ayrılmadı.

Oğlunun kurtarılması için başlatılan operasyonu takip eden baba Aziz Cemali, AA muhabirine, oğlundan ilk kez bugün ses alındığını söyledi.

Çok heyecanlı olduğunu belirten Cemali, "Bugün 6'ncı gün. Umudumuzu kesmiştik ama Allah'tan umut kesilmiyor. Şimdi bile güvenemiyorum. Tatmin edici değil, görmedikten sonra. Buradaki çalışan arkadaşlardan ses alındığını duydum ama oğlumun sesini kulağımla duymadım." dedi.

Cemali, depremde enkaz altında kalan 12 yakınından ikisinin sağ çıkarıldığını ifade etti.

Devam eden kurtarma operasyonunda oğlunun sağ çıktığını gören baba Cemali, büyük mutluluk yaşadı.

"Ben iyiyim, sakin olun"

Enkazdaki kurtarma çalışmalarında yer alan ekiplerden birinde görevli Uşak Belediyesi İtfaiye Amiri Ramazan Duran, depremin ardından Uşak Belediye Başkanı Mehmet Çakın'ın talimatıyla 506 personelle deprem bölgesine intikal ettiklerini söyledi.

Uşak'tan gönüllülerin de ekibe dahil olduğunu belirten Duran, deprem bölgesinde kentten 1000 kişinin görev aldığını ifade etti.

Duran, depremin 132. saatinde enkazdan can kurtardıklarını dile getirerek şu bilgileri verdi:

"Dün ses aldığımız yerlere arkadaşları sevk ettik. Sevk ettiğimiz arkadaşlar sesi net almaya başladığı zaman buradan teknik personel istedi. Ekipleri gönderdik. Çavuşumuz teknik olarak arkadaşlara destek verdi. El birliğiyle arkadaşımızı sağlıklı şekilde aldık. Enkazdaki ilk konuşmada ilk teyit 'Ben iyiyim, sakin olun. Sağlıklı bir şekilde benim yanıma gelin' demesi oldu. Sadece iyi olduğunu, rahat olduğunu, bizim kendimize dikkat etmemiz gerektiğini söyledi."

"Hatay'a gelişimizin mucizesi olarak bu kurtuluşu gösterebiliriz"

Uşak'tan gelen AFAD gönüllüsü Özcan Caner de Adil Cemali'yi kurtarırken önce yaşam koridoru oluşturduklarını belirtti.

Cemali'nin eşinin cansız bedenine ulaştıklarını söyleyen Caner, "Sonra da yaralının sesini dinledik. Sesin yerini tayin ettikten sonra yavaş yavaş çalışmalarla ilk başta yüzünü gördük. Yüzünü açtıktan sonra ona rahat bir yaşam alanı oluşturduk. Bütün ekiplerle canıgönülden çalışarak, onu oradan sağ salim çıkardık." dedi.

Cemali ile aralarında geçen diyaloğu aktaran Caner, "Onu çok fazla yormamak için konuşturmamaya çalıştık. Sadece ona göz işareti yapmasını istedik. Serum takılmasını istedi. O anda sağlık ekiplerimizin gözetiminde serum takamayacağımızı, kan akışının olmadığını söyledik ve o doğrultuda gittik. Sadece bizden su istedi. Sağlık ekibimizin doğrultusunda pamuğu suya batırıp dudaklarına tampon yaparak yüzünü gözünü sildik. Hatay'a gelişimizin mucizesi olarak bu kurtuluşu gösterebiliriz." diye konuştu.

Caner, radyoloji teknisyenini uyutmamak için sürekli konuştuğunu, kurtarma operasyonunda yapılan çalışmaların hepsini izah ettiğini anlattı.

Uşak MEB AKUB gönüllüsü Hamza Sarman ise Cemali'nin kurtarılmasının kendilerini çok mutlu ettiğini belirterek, "İnsanlara dokunmak, insanların hayatına bir şeyler katmak, en fazla mutlu eden şey. Ben öğretmenim. Diğer arkadaşlarımın hepsi öğretmen ama hiç çoluğumuzu çocuğumuzu düşünmeden koşturduk geldik buraya. Günlerdir çalışıyoruz. Bizi bu zor zamanlarda en mutlu eden olay bu oldu. Bir sürü canlı çıkardık ama 132 saat sonra çıkarmak başka bir keyifti." değerlendirmesinde bulundu.